26 Ekim 2014 Pazar

ilk-Son-bahar



Yine son-bahar! Metroya ve her varışa koşa koşa gitmenin, kışın geleceğini kabullenememiş olmanın mevsimi.. 
Hayatin yavaşladığı evin bir başka anlamlandığı çayların ve kahvelerin sıcaklık derecelerinin arttığı koşuşturmacanın yerini muhabbetlere bıraktığı pastel renkli zaman dilimi. 
Provance rosé'ler yerlerini çoktan Arjantin Malbec'lere kaptırdılar bile.. 
Şarabın ısınıp, seninde içini ısıtmak için; tarçın, elma, karanfil ve portakalla kaynaştığı, dışı soğuk içi sıcak an.. 
Herşeyden evvel bir ara tatili beklemenin, bir taşınmayı beklemenin, bir hayallerini sıkıştırmanın, bir gerçek olmayanın üzerine kurulmamış olan ve apansız bekleyişin sona erdeği ilk-son-bahar.. 

Safalar geldin, biliyorsun..











22 Ekim'14 / New York

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder